Terazisi dengede olanların, yani taraf olmayanların mekânına, Araf'a hoşgeldiniz. Sonsuza kadar burada kalabilir ya da ikinci bir şans talebinde bulunabilirsiniz.
Genre: FICTION / Fantasy / General“Arafa hoş geldin,” dedi melek. Narin bir ses tonu vardı. Kendiliğinden mi öyleydi, yoksa kendini buna zorluyor muydu bilmiyorum. Sonrasında da çözememiştim bu işi. Bu arada Arafa hiç de hoş gelmemiştim, ama o devam etti: “Gördüğün gibi, burada yapacak hiçbir şey yok. Sıkıcı bir yer. Eğer ikinci bir şans istersen şu tarafa gidebilirsin.” Eliyle bir yönü gösterdi. İstemsizce baktım işaret ettiği yöne, sonra tekrar meleğe baktım. ‘O tarafa gidip de ne yapacağım?’ sorusu gözlerimden okunuyor olmalıydı ki “Arkadaşlarım yardımcı olacaktır,” şeklinde bir ekleme yaptı. Sonra havalanıp gitti melek. Kanatları açılmıştı, ancak çırpmasına gerek yoktu. Bir süsten ibarettiler sanki.
“Demek reenkarnasyon denilen şey gerçekmiş,” şeklinde mırıldandım bir başıma. Bir süre daha orada oturmaya devam ettim. Evet, Araf sıkıcıydı ve kısa süreli tecrübemden anladığım kadarıyla yapacak pek bir şey de yoktu. Yine de acele etmemi gerektiren bir durum yoktu ortada. Hayatımı yazsam kitap olur diyenlerden biri olmadım asla, ama hayatımı yazsam muhtemelen kitabın adını “Sıkıcı” koyardım. Dilediğim kadar zamanım vardı. Bir şekilde bunu biliyordum. Hem meleğin gösterdiği yöne gideceksem bile bunu o söylediği için değil, kendim istediğim için yapacaktım. Yaşarken ne yapmam gerektiği söylenmişti yeterince. Artık ben karar verecektim.
Language | Status |
---|---|
English
|
Already translated.
Translated by Ana Maria Günsel
|
|
Author review: a great translator in terms of communication, time and loyalty to content |
Spanish
|
Translation in progress.
Translated by Güneş Kablan
|